Nüfusun Biyopolitikası: Kürtaj

Nüfus planlamasını sağlayan biyopolitikalar, her dönemde kadın bedeni üzerinden gerçekleştirilirken, “nüfusun düzenlenmesi” kadın doğurganlığının kontrol altına alınmasıyla eşdeğer görüldü. Devletlerin kürtaj politikaları, özellikle yasa ve tıp üzerindeki dönüşümler ile gerçekleştirildi.

Dünyada ilk kez 1920 yılında tıbbi gerekçeye dayalı olmayan kürtajı serbest bırakan ülke Sovyetler Birliği olurken, 1934’te resmi verilere göre 700 bin kürtaj yapıldı. Daha sonra ise kürtaj sayısını azaltmak için 1936’da yasaklandı.

Dünyada Kadınların Yaşam Mücadelesi: Kürtaj Hakkı

Yüzyıllardır kadınların bedenleri üzerinden yürütülen nüfus politikaları ülkelerin “gelişmişlik” durumuna bağlı olarak değişiklik göstermedi. Gelişmekte olan ülkelerde hemen her yıl yaklaşık 7 milyon kadın güvenli olmayan koşullarda yapılan kürtaj nedeni ile hastanede tedavi edilmekte.

Geçen süre zarfında Almanya, Fransa, Amerika, İrlanda, Meksika, Portekiz gibi ülkeler güvenli kürtaj hakkı için kadın direnişlerine tanıklık etti. Örneğin Arjantin’de 1921 yılından beri kadınlar ve trans erkekler güvenli olmayan koşullarda kürtaj olarak sağlıklarını, yaşamlarını tehlikeye attı. Arjantin’de kürtaj hakkının önündeki en büyük engel Katolik Kilisesi’nin yaklaşımı oldu. Kürtaj yaptırmayı “kiralık katil tutmak” olarak nitelendiren Papa Francis kadınların direnişi karşısında kürtaj hakkının yasallaşmasını engelleyemedi. Şili, dünyada kürtajın istisnasız şekilde yasak olduğu ülkelerden biriydi. Kürtaj yasağı, 1973-1990 yılları arasında Augusto Pinochet’nin diktatörlüğünün bitimine yakın bir zamanda yürürlüğe girdi.

Dünya Nüfus Araştırması (World Population Review) 2020 verilerine göre, kürtaj dünyanın 26 ülkesinde -kadının sağlığı veya hayatının tehlikede olduğu durumlar da dahil olmak üzere- tamamen yasak durumda. 37 ülkede ise kürtaja yalnızca anne adayının hayatı ya da sağlığı tehlikede olduğu durumlarda izin veriliyor. Malta, Kuzey İrlanda ve Polonya en sert yasaların olduğu ülkeler arasında. Kolombiya, İtalya ve Türkiye’de kürtaj yasal olmasına rağmen hastane politikaları nedeniyle güvenli kürtaja erişimde sorunlar yaşanıyor. Hatta yasal olan kürtaj fiili olarak yasak hale getiriliyor. İsteyerek yapılan düşükler, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kadın sağlığında önemli bir sorun oluşturmakta. Düşükler, üreme çağındaki kadınların başlıca ölüm nedenleri arasında.  İstemli düşüklerin yasa dışı olması düşüğün daha güvencesiz ortamlarda yapılmasına neden oluyor. 

Kürtajın yasaklandığı ülkelerde güvenli olmayan düşükler de hızla yükseliyor. Örneğin, Romanya’da kürtajın yasaklandığı 1966 ile 1989 arasında 10 bin kadın sağlıksız koşullarda yapılan kürtaj sonucu öldü ve yaklaşık 200 bin çocuk yetimhanelere bırakıldı.

Türkiye’de Kürtaj Hakkı: Özel Sağlık Hizmeti

Türkiye’de ise kürtajın tarihi Osmanlı İmparatorluğu’na dayanıyor. Osmanlı İmparatorluğu’ndan ıskat-ı cenin (kürtaj) III.Selim tarafından bir ferman ile yasaklandı. II. Mahmut ise 1827’de ıskat-ı cenin gerçekleştiren kadının cezalandırmasını emreden bir ferman çıkardı. Cumhuriyet’in kurulmasının ardından da Türkiye’de 1926’da yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nda kürtaj “Kişilere karşı işlenen cürümler” başlığında yer aldı. Daha sonra 27 Mayıs 1983 yılından Kenan Evren tarafından yasal hale getirildi.

2008 yılında dönemin başbakanı Erdoğan, “Ortadoğu’nun Çin’i” olmayı hedefledi ve ardından “En az üç çocuk” açıklaması yaptı. Her kürtaj bir cinayettir diyerek yasal olan kürtajın yasaklanması için meclise yasa tasarısı getirildi. Kadınların “Benim bedenim benim kararım” diyerek başlattıkları eylemler sonucunda kürtaj yasaklanamadı. Gebeliğin önlenmesi konusunda bilgiye ve önleyiciliğe erişim anayasal bir hak olarak anayasanın 41.madde ile güvence altına alınmış durumda. Ancak sağlık ocaklarının aile hekimliğine evrilmesiyle birinci basamakta yapılan kürtaj ve doğum kontrolü uygulamaları yapılamaz oldu.

Türk Tabipler Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu’nun 2020 yılında 295 kamu hastanesiyle yapmış olduğu görüşmede yasak olmamasına rağmen kürtajın sadece 10 tanesinde herhangi bir şart aranmadan sağlandığı, 185’inde hiçbir biçimde sağlanamadığı açığa çıktı. Araştırmada kamu hastanelerinde isteğe bağlı kürtajın sağlanamamasının nedeni “doktorun kararı, doktor yapmıyor” gibi ifadelerle doktorların omuzlarına yüklenen bir sorun olduğu tespit edildi.

Kürtaj Dayanışması: Ciocia Basia

Kürtaj hakkına erişimin olmaması sadece kadınlar için değil, trans, non-binary ve kürtaja ihtiyaç duyan herkes için sorun oluşturmaktadır. DSÖ verilerine göre her yıl dünya genelinde 25 milyon kişi güvencesiz ortamlarda kürtaj olmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Polonya’daki kürtaj yasağı tartışmalarının ardından Berlin’de bir araya gelen Polonyalı kadınlar, 2015 yılında Ciocia Basia dayanışmasını kurdular. İlgili grup, ülkelerinde yasal kürtaj hakkına sahip olmayan birçok kadının Berlin’e gelerek kürtaj hakkına erişebilmesi  için internet üzerinden çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca #MeToo hareketi aktivisti Alyssa Milano, kadınların kürtaj hakkını gebeliğin ilk 6 haftası ile sınırlandıran yasayı protesto etmek için “seks grevi”ne çıkma çağrısında bulundu. Bugün dünyada feministler tarafından güvenli kürtaja erişim için “seks grevi” tartışmaları devam ediyor.

Küresel Salgında Kürtaj Hakkı

37 ülkede kürtaj hizmeti veren Marie Stopes International(MSI), salgın sürecinde kadınların kürtaj hakkına erişiminde sorunlar yaşandığını açıkladı. MSI, pandeminin başlangıcında yaptığı açıklamada “2020’de 9,5 milyon kadının bu hizmete erişmekte zorluk yaşayacağını, bunun sonucunda 3 milyon kadının istemediği halde doğum yapmak zorunda kalabileceğini, 2,7 milyon kadın sağlıksız koşullarda merdiven altı kürtaja zorlanabileceğini ve 11 binden fazla kadının hayatını kaybedebileceğini” vurguladı. Dünyada kadınların güvenli kürtaja erişimi için önlem alınmazken ABD’nin Teksas, Ohio, Alabama ve Arkansas eyaletlerinde ve İtalya’da pandemi bahane edilerek yasal olan kürtaj askıya alındı. İngiltere’de ise evde medikal uygulama yasa teklifi reddedildi. Fransa’da geçerli olan 7 haftalık süre 9 haftaya genişletildi. Salgın döneminde 15 milyondan fazla planlanmamış gebelik meydana geldi. Anne ölümleri pandemiden öncesine göre 28 bin arttı. 3 milyondan fazla kürtaj meydana geldi.

28 Eylül Dünya Güvenli Kürtaj Günü

Uluslararası Güvenli Kürtaj günü, ilk olarak 28 Eylül 1990 yılında Karayipler ve Latin Amerika’da kürtajın suç olmaktan çıkarılması için başlatılan bir eylem günü olarak ortaya çıktı. 2011 yılında ise Women’s Global Network for Reproductive Rights (WGNRR) pek çok ülkede güvenli ve yasal kürtaja erişimin bir hak olmaması nedeniyle 28 Eylül’ü Uluslararası Güvenli Kürtaj günü olarak ilan etti. Uluslararası Güvenli Kürtaj günü kürtajın bir hak olarak tanınmasının yanı sıra, kadınların kürtaj oldukları için damgalanmalarıyla ve yaşadıkları ayrımcılıkla mücadele ediyor.