KYK Genel Müdürlüğü Kredi Dairesi Başkanlığı tarafından açıklanan 2020-2021 verilerine göre, Türkiye’de yükseköğretime kayıtlı öğrenci sayısı 7 milyon 940 bin. Bu öğrencilerden geri ödemesiz KYK bursu alanların oranı ise %5,6 ile sınırlı.

Geri ödemeli KYK kredisi almak zorunda kalan öğrenciler, mezuniyetlerinin ardından borç ile yaşamaya başlıyor. Artan genç işsizliği ve düşük ücretler nedeniyle KYK öğrenim kredisi alan ve borçlarını ödemekte zorlananların sayısı 5,5 milyon oldu.

Her yıl çok sayıda üniversite öğrencisi KYK öğrenim ve üniversite katkı payı (harç kredisi) borçlarını ödeyememeleri nedeniyle icralık oluyor. İcra işlemleriyle birlikte gençlerin banka hesaplarına bloke konması ve maaşlarına e-haciz uygulanması da mağduriyetleri artırıyor. 

Gençlerin bu konudaki kaygısı ise artık korkuya dönüştü. Birçok genç, Türkiye’deki ekonomik istikrarsızlık, genç işsizlik ve KYK borcu yüzünden geleceğe karamsar bakıyor. 

Öte yandan ekonomik istikrarsızlığın etkileri de verilen krediyi etkiliyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan olarak göreve geldiğinde 45 lira olan olan KYK bursu, yaklaşık 3 buçuk gram altına denk geliyordu. 2021’e gelindiğinde ise 650 lira olan burs ile 1 gram altın dahi alınamıyor. 

Faizsiz KYK borcuna %100 enflasyon zammı ekleniyor. 28 bin TL olan KYK borcu, ödeme planı çıkartıldığında 48 bin TL olarak yansıtıldı. Ana paranın %100 zamlı gözükmesi KYK borçlusu gençler tarafından KYK kurumuna sorulduğunda “enflasyon zammının borca yansıtıldığı” söyleniyor. Ekonomik krizin faturası yeni mezun gençlere kesiliyor. 

Konuya ilişkin olarak CİMER üzerinden şikayette bulunan KYK borçlusu gençlere, “Bakanlığımızdan öğrenim kredisi alan öğrencilerin borcu, öğrenim kredilerinin verildiği tarihten öğrenim süresi bitimine kadar geçen sürede veya herhangi bir sebeple kredisinin kesildiği tarihe kadar; öğrenim kredisi olarak verilen miktarlara, Türkiye İstatistik Kurumunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksindeki (Yİ-ÜFE) artışlar uygulanarak hesaplanacak miktarın ilave edilmesi suretiyle hesaplanmakta olup, borcunuza ait aylık tutarları ait olduğu ay içerisinde ve istenilen miktardan az olmamak kaydı ile ödemeniz halinde borcunuza herhangi bir faiz işlemeyecek ve borç miktarınız değişmeyecektir” cevabı verildi. 

TÜİK verilerine göre, Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %9,99 bir önceki yılın Aralık ayına göre %51,06, bir önceki yılın aynı ayına göre %54,62 ve on iki aylık ortalamalara göre %38,94 artış gösterdi. Bu çerçevede KYK borçlusu gencin 28 bin TL olan borcu %72 enflasyon farkı eklenerek 48 bin TL oluyor.

Yoksulluk ve fakirleşme ile mücadele rakamlarla oynamak kadar kolay olmuyor. TÜİK verilerine göre açıklanan enflasyon oranları ile KYK borçları hesaplanırken baz alınan enflasyon oranı birbirine tutarlı değil. 

“Bu Konuda da Yalnız Bırakıldık”

Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Umar Eken, “Demirören Grubu’nun Ziraat Bankası’ndan aldığı 750 milyon dolarlık kredi silinebiliyor ancak gençler mağdur ediliyor” ifadelerini kullandı. 

“Türkiye siyasetinde ne hükümet ne de muhalefet gençliği temsil etmiyor, edemiyor. Hükümet, gücü ve kendi müritlerini temsil ederken; muhalefet küçük bir çocuk gibi ağlıyor, temsil veya çözüm yollarında zayıf kalıyor. Bu konuda da yalnız bırakıldık” diyen Eken, dört senelik öğrenim kredisi aldığını, imza attığı meblağın 21.000 TL olduğunu fakat e-devlet üzerinden borcunu sorguladığında 36.123 TL’lik borç tablosuyla karşılaştığını belirtti. 

“Devlet Bankalardan Bile Acımasız”

2021 yılında mezun olan ve KYK borcu yüzünden mağdur olan Eken, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Sabit bir işim yok, freelance çalışmaktayım. Bazı aylar kazanmış olduğum ücret, asgari ücretin altında kalabiliyor. Özellikle de o aylarda borcumu nasıl ödeyeceğimi düşünüp, en açık söylemle korkuyor ve üzülüyorum. Zaten aylık maksimum 650 TL olarak ödenen miktarın bizlerden aylık 1000 TL olarak istenmesi de ayrı bir saçmalık. Ben bu miktarı devletten öğrenim kredisi olarak almak yerine herhangi bir bankadan kredi olarak çeksem daha az faiz ile geri ödeyebilirdim. Devlet bankalardan bile acımasız.”