Gazeteciler Cemiyeti’nden Çağlayan’daki Tutuklamalara Sert Tepki: “Gerçeği Susturamazsınız!”
Bilgin: Basına yönelik baskılar demokrasiye doğrudan bir tehdittir
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, gazetecilerin tutuklanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bilgin“Basın özgürlüğü bir ülkenin demokrasi seviyesiyle doğrudan bağlantılıdır” dedi. Gazetecilere yönelik gözaltılar ve hukuksuz uygulamalara ilişkin yazılı bir açıklama yayınlayan Bilgin, “Baskılarla, aşırı şiddetle, gerçeği susturamazsınız” dedi ve gözaltında “burun kırmaya varan” gazetecilere yönelik baskıların toplumun haber alma hakkını gasp ettiği vurgulandı.
Bilgin’in açıklamasında “Gerçek bazen bir fotoğraf karesine sığar. Bazen bir cümleye, bazen de bir annenin ‘Evladıma dokunmayın!’ çığlığına… Ama her durumda, gazetecinin görevi o gerçeği halka ulaştırmaktır. Susturulmak istenen gazeteci değil, toplumun vicdanıdır” ifadelerine yer verildi.
“Bu bir OHAL değilse de fiilen basın özgürlüğü askıya alınmıştır”
Çağlayan Adliyesi’nde altı gazeteci hakkında verilen adli kontrol kararının savcılık tarafından tutuklamaya çevrilmek istenmesini “basın özgürlüğüne doğrudan bir müdahale” olarak değerlendiren Bilgin’in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Şafak baskınlarıyla gözaltına alınan muhabirler, sokakta engellenen kameramanlar, hedef gösterilen foto muhabirleri yalnız değildir. Gazetecinin fotoğraf makinesine, kamerasına, kalemine el konulamaz, tahrip edilemez. Bu bir OHAL değilse de fiilen basın özgürlüğü askıya alınmıştır.”
Açıklamada, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Yağız Barut’un gazetecilik faaliyeti nedeniyle gözaltına alınarak kamerasına el konulması da örnek gösterildi. Gazeteciler Cemiyeti, bu durumun mesleki faaliyetin kriminalize edilmesi anlamına geldiğini belirterek, “Kamera halkın gözü, kulağı ve hafızasıdır. Onu susturamazsınız” dedi.
Çağlayan adliyesinde ciddi ve endişe verici gelişmeler yaşandığını hatırlatan Bilgin, önce altı muhabirin adli kontrol kararı ile serbest bırakıldığı bilgisinin öğrenildiğini, kamuoyuyla paylaşıldığını ancak sonrasında nasıl olmuşsa savcının kararını değiştirdiğini ve gazetecilerin tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiklerini hatırlattı. Bilgin; Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Hayri Tunç, Bülent Kılıç, Gökhan Kam, Ali Onur Tosun, Kurtuluş Arı’nın tutuklu yargılanmaları kararını büyük üzüntü ve endişeyle öğrendiğini söyledi.
Bilgin: “Bu süreç dayanışma zorunluluğudur”
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, açıklamasında yaşanan sürecin, yalnızca gazetecilerin değil, tüm toplumun demokratik haklarını tehdit ettiğine dikkat çekti. Meslek örgütlerine ve sivil topluma çağrıda bulunan Bilgin, şu ifadeleri kullandı:
“Tüm bu yaşananlar, meslek örgütlerinin dayanışmasını, güç birliği yapmasını, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etmesini gerekli kılıyor. Basın özgürlüğüne sahip çıkmak, mesleki dayanışmayı yükseltmek ve bu hukuksuzluklara karşı ortak sesimizi duyurmak için gayretlerimizi artıralım. Gazetecilik suç değildir. Geri adım atmayacağız. Gerçeği yazmak suç değildir! Susmayacağız. Biat etmeyeceğiz. Dayanışma içinde olacağız. Gazetecilik suç değildir.”