Sosyal medya hesaplarınızı bir günde ne kadar süre kullanıyorsunuz? Gün içerisinde yapmanız gerekenleri yetiştirmekte zorlanıyor, hep başlamak istediğiniz o spor salonuna gidecek vakti bulamıyor, okumak istediğiniz o kitabı okuyamıyorsanız bunun bir nedeni var.
Hootsuite ve We Are Social’ın Ocak 2021’de açıkladığı #Digital2021 raporuna göre, Türkiye’de aktif 60 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. Başka bir deyişle nüfusun yüzde 70,8’i sosyal medya platformlarını aktif bir şekilde kullanıyor. Aynı rapora göre bir kişi, bir günde ortalama 2 saat 57 dakikasını bu platformlarda harcıyor.
Bir gün 24 saat, 1440 dakikadır. Çalışan bir birey veya bir öğrenci, bir günde ortalama 8 saatini uykuya -yaşanan şehrin koşullarına göre değişmekle birlikte- minimum 1 saatini yola, ortalama 2 saatini yemeğe, 8 saatini işine ya da okuluna ayırıyor. Yani okula veya işe gidilen günlerde, ortalama olarak 19 saat, günlük temel ihtiyaçlar ve görevler doğrultusunda harcanıyor. Peki kalan 5 saatte ne yapılıyor? Bu 5 saatin ise ortalama 3 saati sosyal medya platformlarında harcanıyor.
Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformu olarak ilk sırada Youtube geliyor, ikinci ise sırada Instagram bulunuyor.
Youtube’un, günümüzün online üniversitesi olma yolunda ilerlediği kuşkusuz, içerisindeki geniş video arşiviyle istek ve ihtiyaçlar doğrultusunda hemen hemen her şeyin öğrenilebileceği bir platform, ayrıca ücretsiz olarak müzik dinleyebilme olanağı sunduğu için tamamen faydasız olarak nitelendirilemeyecek bir noktada bulunuyor. Ancak yine Hootsuit’in yayınladığı rapora göre Youtube’da en çok aranan ilk 10 içerikten 7’sinin eğitici bir konuyla ilgili olmadığı görülüyor.
Yayınlanan raporda Türkiye’de en çok kullanılan ikinci Sosyal medya platformunun ise Instagram olduğu görülüyor.
NapoleonCat web sitesinde yayınlanan Ekim 2021 verilerine göre Türkiye’de aktif, 50 milyon 687 bin 500 Instagram kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcıların büyük çoğunluğunu ise genç ve orta yaşlı yetişkinler, yani 18-44 yaş arasındaki bireyler oluşturuyor. Bu kullanıcıların yüzde 44,8’ini kadınlar oluştururken yüzde 55,2’sini ise erkekler oluşturuyor. Kullanıcıların yaş aralıkları detaylı biçimde incelendiğinde neredeyse her yaş grubunda erkeklerin Instagram’ı daha çok kullandığı görülüyor.
Boş vaktini Instagram’da ekran kaydırarak geçiren bireylerin kendilerini rahatlattıkları düşüncesi, gerçeği pek yansıtmıyor. Araştırmalar, sosyal medya kullanımının çeşitli psikolojik ve fiziksel rahatsızlara neden olabileceğini ortaya koyuyor.
Sosyal medyanın psikolojik ve fiziksel sağlık üzerine etkileri değişik yaş gruplarında farklı olmakla birlikte, yaşları 13-15 aralığında bulunan, 11 bin 872 kişinin katıldığı bir araştırma sonucu, sosyal medyayı ortalamadan çok kullanan kişilerin, özellikle okul günlerinde, uykuya dalamama ve sabah uyanamama sorunlarını daha yüksek oranda yaşadığını gösteriyor. Yeterli uykunun bu yaş aralığındaki kişilerde, fiziksel ve zihinsel gelişim üzerine büyük etkisi olduğu ise bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Ayrıca, ergenlik çağındaki bireylerde Instagram filtreleriyle çekilen fotoğrafların “mükemmel güzellik” algısı yaratıyor olması, özgüven eksikliğine ve bedenlerine karşı önyargılı olmalarına sebep olarak kişilerde son derece olumsuz psikolojik etkilere yol açıyor.
Sosyal medyanın fazla kullanımı, diğer yaş gruplarında ise uyku problemleri yaratmanın yanında, anksiyeteye sebep olabilmekte, yalnızlık hissiyatını artırabilmekte, yüz yüze olan iletişimi olumsuz yönde etkileyebilmekte ve FOMO (Fear of Missing Out) olarak bilinen, Türkçe karşılığı “olan biteni kaçırma korkusu” olan bir rahatsızlığa da sebep olabilmektedir. Ek olarak her yaş grubundaki bireyde oluşabilecek “internete bağımlı olma” durumu gözlenebilmektedir.
Gün geçtikçe artan sosyal medya kullanıcı sayısı sebebiyle, gelecekte sosyal medya kullanımına bağlı gelişen psikolojik rahatsızlıkların, toplumsal sağlığı etkileyeceği düşünülmektedir. Diğer birçok sosyal medya platformunda olduğu gibi Instagram’ın algoritması da uygulamada geçirilen süreyi arttırmaya yönelik çalışmaktadır. Bunu ise, daha önce beğenilen gönderilerin benzerlerini göz önüne çıkararak ve normalden uzun süre bakılan içeriklere anasayfada daha fazla yer vererek yapmaktadır.
21. yüzyılda sosyal medya platformlarını insan hayatından tamamen çıkarmak mümkün görünmemekle birlikte, bu platformların günlük kullanımını ortalama 1 saat azaltmak ve bu sürede ekrandan uzak aktivitelerde bulunmak bireylerin sağlığında önemli bir etki yapacaktır. Bu aktivitelerin en bilinenleri şüphesiz ki kitap okumak ve spor yapmaktır.
Uyumadan önce ekran kullanmadan yapılan 1 saatlik kitap okuma aktivitesi, uyku kalitesini arttırmanın yanında, uykuya dalmayı da kolaylaştırmaktadır. Bir saatte okunan sayfa sayısı kişiye bağlı olarak değişmekle birlikte, ortalama 30-40 sayfa okuyan birisi için, bir hafta 10 gün gibi bir sürede ortalama 1 kitap, yılda ise ortalama 30-35 kitap okunabilmektedir. Ayrıca günlük yapılan 1 saatlik fiziksel aktivite ile sağlıklı bir beden ve zihne sahip olmak da mümkün. Düzenli spor yapmanın uyku kalitesini artırdığı, spor sırasında artan endorfin, dopamin gibi hormonların insan psikolojisini olumlu etkilediği, hareketsizlik sebebiyle oluşabilecek birçok hastalığı önlediği, kilo kontrolüne yardımcı olduğu, kas ve kemik sağlığını geliştirdiği, tip-2 diyabeti ve bazı kanser risklerini azalttığı da bir gerçektir.
Eurostat’ın yayınladığı 2018 yılı spor istatistiklerine göre Avrupa ülkeleri arasında, haftalık egzersiz yapma oranı en az olan ikinci ülke Türkiye olmuştur. Bu verilere, ulaşım için bisiklet ve yürüyüş kullanımı dahil edilmiştir, ulaşım için yapılan yürüyüş ve bisiklet kullanımı dışında, boş vaktini spor yapmak için kullanan birey sayısı nüfusun sadece yüzde 10,8’dir. OECD’nin 2019 yılı verilerine göre Türkiye’deki obezite oranı yüzde 56,1’dir. Bu oran, bu hareketsizliğin sonucunu net bir şekilde ifade etmektedir.
Ulaşım için yürüyüş ve bisiklet kullanımı hariç, 15-19 yaş aralığındaki bireyler yüzde 19,9’luk bir oranla en çok egzersiz yapan kitleyi oluştururken 65-74 yaş aralığındaki bireylerde bu oranın yüzde 3,1 ile en düşük olduğu görülmektedir.
Türkiye toplumunun neredeyse yüzde 90’ının yaptığı tek ‘spor’un sosyal medya uygulamalarında ‘ekran kaydırmak’ olması hem fiziksel hem de psikolojik açıdan ciddi sorunlara yol açmanın yanında zaman yönetimi problemlerini de beraberinde getirmektedir.
Kaynaklar
https://ec.europa.eu/eurostat/en/web/products-catalogues/-/ks-07-17-123