Bilgin: Demokratik ve hukuk devletine yakışmayan kararlar alınıyor
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, erişim engelleme kararlarıyla anayasal haber alma hakkını yok sayan ve demokratik hukuk devleti kavramına tezat bir tutum sergilenmeye başlandığını söyledi. Bilgin, “Üzülerek söylüyorum vatandaşlarca bilgi sahibi olunması gereken Türk yargısı kararlarını dahi halktan gizleyen erişim engelleme kararları alınıyor. Yargı sistemi açısından çelişkili olan bu engelleme kararları yanı sıra seçmenlerine seslenebilmeleri, iktidarı eleştirmeleri demokratik bir ülkede en doğal durum olması gereken muhalefet partileriyle ilgili haberlere erişilememesi de vahimdir” dedi.
Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için Basın (ÖiB) programı kapsamında yayınlanan Şubat 2021 raporuna ilişkin yazılı açıklamasında, basın özgürlüğü hak ihlali niteliğindeki haber ve içerik engelleme kararlarında artışın devam ettiğini bildirdi. 2020 yılı Ekim ayından itibaren “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle erişim engellemesi kararlarında ciddi artış yaşanmaya başladığını Bilgin, “Bu kararlarda Şubat ayında ‘milli güvenlik ve kamu düzenini koruma’ gerekçesi ön plana çıktı” dedi. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, “milli güvenlik ve kamu düzenini koruma” gerekçesinin milli güvenliği ve kamu düzenimizi koruma amacıyla değil iktidara yönelik eleştiriler içerikleri internet ortamından kaldırmak amacıyla kullanıldığının görüldüğünü belirterek, “Muhalif milletvekilleri tarafından yapılan açıklamalara ve sosyal medya paylaşımlarına engellemeler yapılmaya başlandı. Bu durum sadece ifade özgürlüğü açısından değil yasama dokunulmazlığı ve Türkiye’de muhalefet partiler açısından asli görev olan iktidara yönelik eleştirilerini nasıl yapacaklarını ve kuşkusuz bunu medya aracılığıyla seçmenlerine nasıl duyurabileceklerini sorusunu gündeme taşıdı,” dedi.
Bilgin ÖİB aylık raporunda, eski bakan Berat Albayrak’a ilişkin CHP gibi muhalefet temsilcileri açıklamalarını içeren haberler, iktidarca ilan edilen uzay programıyla ilgili tepkilere yayın yasağı getirilmesi gibi örneklerin kayda geçtiğini söyledi. Bilgin gazeteciler açısından muhalefet temsilcilerine ait açıklamaların haberleştirilmesine getirilen engellerin dolaylı caydırıcı sansür uygulaması olduğunu vurguladı.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, iktidar mensuplarına ve yakınlarına “yayın yasağı kalkanını” sağlanırken, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu olayında örneği görüldüğü gibi muhalif milletvekillerine yönelik tehdit ve hakaretlerin cezasızlık görmesinin kaygı verici olduğunu söyledi.
Şubat ayında “yargı eliyle yargı kararı gizleme” örneği yaşandığını da açıklayan Bilgin, “Erişim engelleme kararları, halkın anayasal haber alma hakkı aleyhine sonuçlar doğurmaya devam etmektedir. ÖİB aylık raporumuzda detaylarına yer verildiği üzere, TMMOB Mimarlar Odası’nın AKP’li Üsküdar Belediyesi aleyhine kentsel dönüşüm planı iptali davasını kazanmasını anlatan habere engelleme getirildi. Ne yazık ki İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği, Üsküdar’da yaşayan halkımızı yakından ilgilendiren haber içeriklerini engelleyerek bir başka mahkemece alınmış yargı kararından haberdar olunmasını da önledi” diye konuştu.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, basın özgürlüğü açısından gazetecilere yönelik tutuklu yargılama kararları, toplumsal eylemlerde haber takibi sırasında medya mensuplarını gözaltına alma gibi olumsuz yaklaşımın sürdüğünü işaret etti. Bilgin, ÖİB ekibince açık kaynaklardan derlenen bilgiler itibariyle “Ocak ayında 42’si hükümlü ve 36’sı tutuklu olmak üzere toplam 68 gazeteci cezaevinde bulunmaktaydı. Şubat ayı sonu itibariyle 44’ü hükümlü ve 38’i tutuklu olmak üzere toplam 82 gazeteci hapiste. Dolayısıyla cezaevindeki gazeteciler sayısında yeniden artış eğilimi ortaya çıktı” tespitini paylaştı.
Şubat ayında Anayasa Mahkemesi’nin ise gazetecilik mesleği açısından olumlu bazı kararlara imza attığını belirten Bilgin, “Anayasa Mahkemesi’nin gazeteci Beyza Kural’ın hak ihlaline uğradığı yönündeki kararında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ‘basın kartı yoktur’ yazısına rağmen ‘gazeteci’ değerlendirmesi bizleri sevindirdi. Özellikle İletişim Başkanlığı’nın basın kartı süreçleriyle ilgili meslek örgütlerini dışlamış olduğu bu dönemde, Anayasa Mahkemesi’nin gazetecilik mesleğiyle ilgili devlet/hükümet mekanizmasıyla ilgili kart sahipliğini değil gazetecilik yapılmasını dikkate alması olumlu buluyoruz. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın AA’nın ‘faaliyet’ ve ‘örgütlenme ve insan kaynakları yönetimi’ üzerindeki denetim yetkisini Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmesini de AA’nın özerk statüsünü hatırlatan önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Bilgin: Yerel basın destekleme beklerken BİK’in bilanço zararı dikkat çekti
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Basın İlan Kurumu’nun (BİK), kamuoyuna yansıyan 2019 ve 2020 yılı ayrıntılı bilançosu itibariyle zarar etmiş olmasını da değerlendirdi. ÖİB Şubat ayı raporunda konuya ilişkin detaylı rakamlara yer verildiğini kaydeden Bilgin, “Raporumuzdaki bilgilere göre, BİK’in 2019’da beş milyon 279 bin 241 lira yedi kuruş olan zararı, 2020’de yüzde 142 artarak 12 milyon 776 bin liraya ulaştı. Kurum zarar ederken ve daha da önemlisi özellikle yerel basın kuruluşlarımız ayakta durabilmek için BİK’in kendilerine destek olmasını beklerken kurum yönetimince harcama yapılan kalemler ise dikkat çekiyor. BİK’in zarar ettiği şu dönemde, Merter Genel Müdürlük Hizmet Binası tadilat ve dekorasyonuna yedi milyon 415 bin 451 lira 50 kuruş, İstanbul Şube Müdürlüğü inşaat ve tadilat işine 561 bin 407 lira 71 kuruş, İstanbul Yeni Bosna’daki binaya 25 milyon 107 bin 579 lira 75 kuruş harcadığı kaydedildi” ifadesini kullandı.
ÖiB Şubat 2021 raporuna ve geçmiş aylara ilişkin raporlara www.gc-tr.org, www.pressforfreedom.org ve www.media4democracy.org internet adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Şubat ÖiB 2021 raporu için tıklayınız.