Bilgin: En derin kırılma noktasındayız
Gazeteciler Cemiyeti başkanından uyarı: Dezenformasyon yasa teklifiyle başta gazeteciler olmak üzere tüm yurttaşlar aleyhine yargılama süreçleri yürütülmesine kapı açılmak üzere
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, AKP ve MHP’nin birlikte hazırlayarak Mayıs ayında TBMM gündemine aldığı medya ve sosyal medyaya yönelik yasa teklifiyle Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğünde en derin kırılma noktasına geldiğini belirterek, başta gazeteciler olmak üzere tüm yurttaşlar aleyhine yargılama süreçleri yürütülmesine kapı açılmak üzere olduğunu bildirdi.
Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için Basın (ÖiB) programı kapsamında yayınlanan Mayıs 2022 raporuna ilişkin yazılı açıklamasında, iktidardaki Cumhur İttifakı’nın ay içerisinde “dezenformasyon ve yalan haber” ile mücadele gerekçesiyle sunduğu yasa teklifindeki düzenlemelerin en önemli konu başlığını oluşturduğunu vurguladı. Geçmişte bu konu tartışıldığında söylediği “Yalan haber olmaz, yalansa haber olmaz” sözünü anımsatan Bilgin, yasa teklifiyle iktidar rahatsızlık yaratan muhalefet partileri temsilcileri görüşleri veya meslek örgütleriyle sivil toplum kuruluşları açıklamalarına karşı öncelikle bunları haberleştirecek gazetecileri hapis cezasıyla cezalandırmayı öngören yeni bir suç yaratıldığını kaydetti.
AKP ve MHP’nin iktidar tarafından yapılan resmi açıklamalara aykırı her türlü düşünceyi, ifadeyi haberleştirmeyi ve bunları paylaşmayı suç gibi yorumlamaya açık bir düzenleme hazırladığını belirten Bilgin, “Ne yazık ki son yıllarda uluslararası arenada basın ve ifade özgürlüğü başlığında güzel ülkemizin zaten kaybettiği itibarını çok daha fazla zedeleyecek bir düzenlemeye imza atıldığını görüyor ve üzülüyoruz” dedi.
Bilgin, bu düzenlemeyle iddia edildiği gibi dezenformasyon ile mücadele edileceğine ilişkin emare göremediklerini vurguladı. Gazeteciler Cemiyeti başkanı, bu taslak değişiklik olmadan yasalaştığı takdirde, resmi enflasyon verisiyle örtüşmeyen bilimsel açıklamalar yapan ekonomistler aleyhine davalar açılacağını anlattı.
Gazeteciler Cemiyeti başkanı, “Söz konusu teklif 26 Mayıs’ta TBMM’ye sunuldu. Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, İnternet haber sitelerine basın kartı ve ilan gelirinden pay alma olanağı tanırken iktidarın medya ve sosyal medyaya baskı aracı olarak kullandığı Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Basın İlan Kurumu (BİK) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yetkilerini artırıyor. Teklif ,Türk Ceza Kanunu’na da (TCK) muğlak ifadelerle hapis cezası verilmesine neden olabilecek yeni suç tanımları eklenmesini öngörüyor. Bu yolla, iktidarın hoşuna gitmeyen her türlü açıklama, bilgi ve iddia için “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu gerekçesiyle başta medya mensupları olmak üzere, yurttaşlar aleyhine ceza davaları açılabileceğini uzman hukukçular söylüyor. Keza muhalefet partileri temsilcisi hukukçular da aynı şekilde yorumluyor. Bu teklif eğer yasalaşırsa Türkiye açısından basın ve ifade özgürlüğünde en derin kırılma noktalarından birisi yaşanacak endişesini duyuyoruz” dedi.
Gazeteciler Cemiyeti’nin de aralarında bulunduğu basın meslek örgütleri tarafından ortak bir yazılı açıklamayla AKP ve MHP’ye teklifi geri çekme çağrısı yapıldığını anımsatan Bilgin, bu teklif ile neler yaşanabileceğini de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 30 Mayıs’taki cezalandırma kararıyla ortaya koyduğunu söyledi. Bilgin, ÖİB Mayıs ayı raporu kapsamında, “AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, 28 Mayıs’ta yasa teklifiyle ifade özgürlüğüne kısıtlama getirilmediğini savunarak, ‘Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddialarını tabii ki gazeteci haberleştirecek. Bu suç kapsamına girmiyor’ açıklamasında bulundu. Ancak Ünal’ın açıklamasından sadece iki gün sonra 30 Mayıs’ta CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığı açıklamasını canlı yayınladıkları için dört televizyon kanalına en üst sınırdan idari para cezası verildi. RTÜK, AKP ve MHP’li üyelerinin oy çokluğuyla aldığı karar ile KRT, Tele1, Halk TV ve Flash TV’ye ceza kesti. Henüz söz konusu yasa teklifindeki ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ şeklindeki yeni suç tanımlaması henüz yürürlüğe girmemiş iken RTÜK’ün Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını suç olarak kabul ederek ceza kararları alması, TCK’ya böylesi bir suç hükmü eklendiğinde yargı eliyle medya mensuplarına yönelik hapis cezası kararları alınacağının işareti olarak yorumlandı. Keza RTÜK, 10 Mayıs’ta da CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul milletvekili Ahmet Şık’ın Gezi Davası sonrası yaptıkları açıklamaları haberleştirdikleri için yine aynı dört kanala ceza verdi. Dolayısıyla muhalefet açıklamaları yayınlamak RTÜK eliyle televizyon kanalları için suç kabul edilmişken, bu yasa teklifi yasalaştığında yazılı ve internet medyası kuruluşları için de suçlama konusu olacaktır diye düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
TBMM gündemindeki yasa teklifiyle internet ortamında erişim engelleme kararı alınmasına ilişkin yargı kararı olmaksızın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı’na hali hazırda tanınmış yetkilerdeki artışa ve erişim engellemeleriyle ilgili yaptırımların arttırıldığına da dikkat çeken Bilgin, “ÖİB Mayıs ayı raporumuzdaki tablo ise hali hazırda yolsuzluk, usulsüzlük gibi içerikli pek çok habere erişim engellenmesi uygulandığını ortaya koydu” ifadesini kullandı.
Bilgin, ayrıca basın mensupları aleyhindeki yargılamalar kapsamında ÖİB’in açık kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Mayıs ayı sonunda cezaevlerinde 19’u hükümlü ve 22’i tutuklu olarak hapishanelerde toplam 41 gazetecinin bulunduğunu aktardı.
ÖiB Mayıs 2022 raporuna ve geçmiş aylara ilişkin raporlara ise, www.gc-tr.org, www.pressforfreedom.org ve www.media4democracy.org internet adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Gazeteciler Cemiyeti ÖiB Mayıs ayı raporuna buradan da ulaşabilirsiniz. öib_mayıs_2022