Bilgin: Meslek örgütleri sansüre karşı ortak mücadele veriyor
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, geçtiğimiz Haziran ayında Türkiye’nin gündemindeki medya ve sosyal medya alanına yönelik iktidarca hazırlanan yasa teklifine karşı basın meslek örgütlerince ortak mücadele verilmesiyle önemli bir dayanışma tablosunun ortaya konulduğunu ifade etti. Bilgin, “Anadolu basınıyla birlikte uzun yıllar sonrasında meslek örgütlerince ortak eylemler ve yoğun TBMM temaslarıyla AKP ile MHP’nin yasa teklifi sonbahar dönemine ertelendi. Kuşkusuz meslek örgütleri davet edilerek yasal çalışmalar yürütülmesi asıl beklentimiz. Ancak Haziran ayında basın ve ifade özgürlüğü alanındaki sergilenen ortaklaşa mücadeleyi önemsiyoruz ve bunu sürdürmekte kararlı olduğumuzu hatırlatıyoruz. Gazeteciler Cemiyeti olarak meslek örgütleri arasında dayanışmanın artması için üstümüze düşen ve düşecek adımları atmayı sürdüreceğiz” dedi.
Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için Basın (ÖiB) programı kapsamında yayınlanan Haziran 2022 raporuna ilişkin yazılı açıklamasında, AKP ve MHP’nin yalan haberlerle mücadele görüşü altında medyada sürdürdükleri kampanya sonrası 40 maddelik “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile medya ve sosyal medya alanını kontrol altında tutmayı amaçlayan yeni düzenlemeyi hayata geçirme hamlesine dikkat çekti. ÖİB raporunda detaylarına yer verildiği üzere Haziran ayında AKP ve MHP’nin hazırladığı basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı yasal düzenleme girişiminin meslek örgütleri tarafından uzun yıllardır benzeri görülmemiş biçimde birlikte hareket edilmesi sonucunda durdurulduğunu anımsatan Bilgin, 1 Temmuz itibariyle TBMM’nin yaz tatiline girmesi kararıyla birlikte yasa teklifi görüşmelerinin 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılına ertelendiğini hatırlattı, meslek örgütlerince de kararlılıkla mücadeleye devam etme iradesi konulduğunu kaydetti.
Bilgin süreci şöyle özetledi: “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yargı kararıyla Anayasa’ya aykırılığı tespit edilmiş olan basın kartı yönetmeliğini yasalaştırmayı amaçladığı teklif ile internet medya kuruluşları için yasal zemin yaratılacak olması olumlu adım olarak sunuldu. Ancak teklifte Basın İlan Kurumu’nun (BİK) resmi ilan dağıtımıyla internet alanındaki haberciliği de iktidar denetimi altına alacağı düzenlemeler ön plana çıktı. Teklif, Anadolu’daki yazılı yerel medya kuruluşları açısından son yıllarda döviz kuru artışına bağlı ekonomik kötüleşmeyi resmi ilan geliri kayıplarıyla daha derinleştirecek olmasıyla da tepki çekti. AKP-MHP ittifakı, TBMM’deki müzakere sürecinde tali komisyon olan Dijital Mecralar Komisyonu’nda eleştirileri dikkate alma sözü vermesine rağmen Adalet Komisyonu’nda teklifte taleplere yönelik değişikliklerde bulunmadı. Tam tersine Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi hâkim İhsan Baştürk’ün ‘muğlak, çelişkili sonuçlara yol açabilecek ve basın-yayın yoluyla işlenecek olması nedeniyle öncelikle gazetecilere yönelik olduğu’ açıklamasını yaptığı yeni suç oluşturma maddesinden de vazgeçilmedi. Teklifle ‘dezenformasyon ile mücadele’ iddiasıyla üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı tanımlamasıyla ‘hatalı bilgiyi alenen yayma’ şeklinde yeni suç yaratılması gerektiği savunuldu. İktidardaki ısrarcı tutuma karşı basın meslek örgütleri ise ilk kez uzun yıllar sonra Anadolu’daki yerel basın temsilcileriyle birlikte hareket etme tavrını ortaya koydu. Meslek örgütlerince ortak eylemler ve açıklamalar ile ‘sansür yasası istemiyoruz’ tepkisi gösterilmesiyle teklif, TBMM Genel Kurulu’nda ele alınmadı. Gelecek yasama yılı başlangıcında görüşüleceği açıklanan teklife karşı Gazeteciler Cemiyeti’nin de içerisinde yer aldığı Medya Dayanışma Grubu mücadeleyi sürdüreceğini açıkladı.”
“Haziran ayında erişim engelleme kararlarıyla yolsuzluk, usulsüzlük iddialarına yönelik sansür süreci devam etti” diyen Bilgin, İfade Özgürlüğü Derneği’nin (İFOD) erişim engelleme kararlarıyla ilgili raporlama faaliyetine yönelik de erişim engellemesi kararları alınması yanı sıra RTÜK tarafından uluslararası medya kuruluşları DW Türkçe ile VOA Türkçe’nin internet siteleriyle ilgili erişim engeli kararının uygulamaya geçildiğini anımsattı.
Bilgin, “Gazeteciler aleyhine açılan soruşturmalar gerekçesiyle Diyarbakır’da 16 gazeteci tutuklandı. İl Emniyet Müdürlüğü’nün kameralar, fotoğraf makineleri ve bilgisayarları suç aletleri olarak sergilemesi tepkiyle karşılandı. Basın mensupları aleyhindeki yargılamalar kapsamında ÖİB’in açık kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Haziran ayı sonunda cezaevlerinde 19’u hükümlü ve 38’i tutuklu olarak hapishanelerde toplam 57 gazeteci vardı. Mayıs ayı sonunda cezaevlerinde 19’u hükümlü ve 22’si tutuklu olarak hapishanelerde toplam 41 gazeteci bulunuyordu” bilgilerini de aktardı.
Bilgin, ayrıca ifade özgürlüğüne yönelik engeller hakkında “Ülke genelinde yürüyüş, basın açıklaması gibi her türlü etkinliğe yönelik sert polis müdahalesi sürdü. Gözaltına alma işlemlerinde ters kelepçe uygulaması arttı. Yargı kararına rağmen Emniyet Genel Müdürlüğü’nün toplumsal eylemlerde gazetecileri hedef alan engellemeleri devam etti” tespitlerini de paylaştı.
ÖiB Haziran 2022 raporuna ve geçmiş aylara ilişkin raporlara ise, www.gc-tr.org, www.pressforfreedom.org ve www.media4democracy.org internet adreslerinden ulaşabilirsiniz.