2021 Reuters Enstitüsü Dijital Haber Raporu: Dünyada habere güven arttı, Türkiye’deki sonuçlar tartışmalı
Reuters 2021 Dijital Haber Raporu’na göre dünya genelinde habere duyulan güven ile birlikte yanlış bilgiye karşı duyulan endişe de arttı. Türkiye’de ise genel olarak habere duyulan güven %41, sosyal ağlardaki habere güven ise %36 olarak gözlemlendi. Ancak TGS Akademi Direktörü ve akademisyen Orhan Şener, uygulanan metodoloji sebebiyle Türkiye’ye dair sonuçların gerçekle örtüşmeyebileceğini belirtti.
Reuters Gazetecilik Enstitüsü ve Oxford Üniversitesi’nin artık bir gelenek haline getirdiği Dijital Haber Raporu’nun (Digital News Report) 2021 sonuçları da Haziran ayında yayımlandı. 46 ülkeden haber tüketicilerinin katılımıyla hazırlanan rapor, Covid-19 pandemisi ve ABD Kongre Binası Baskını gibi olaylara değinerek başlıyor.
Bu yıl onuncusu yayımlanan rapor, gazetecilik endüstrisinin her yıl merakla beklediği araştırmalardan biri olarak öne çıkıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki haber tüketicilerinin tüketim alışkanlıklarına odaklanan bu raporda bu yıl da dünya ve Türkiye özelinde çarpıcı sonuçlar yer aldı.
Dünya genelinde habere güven arttı, Türkiye’de sonuç net değil
Rapora göre pandemi sürecinde dünya genelinde habere güven, geçen yıla göre %6 oranında bir artışla %44 olarak kaydedildi. Bu, araştırmaya katılan her 100 kişiden 44’ünün karşılaştıkları haberlere büyük oranda güvendikleri anlamına geliyor.
Türkiye’de ise habere güven konusunda 2020’ye kıyasla bir düşüş söz konusu. Geçen yıl %55 olan sayı, bu yıl %41 olarak kaydedildi ancak raporda Türkiye’de daha doğru sonuçlara ulaşmak için örneklemin değiştirildiği ve bu sebeple sonuçları bir önceki yılla kıyaslamaktan kaçınılması gerektiği belirtildi.
Türkiye’de haber tüketicilerinin habere duyduğu güven, erişim biçimlerine göre de farklılık gösterdi. Türkiye’de kendi tükettikleri haber kaynaklarına güvenenlerin oranı %47 olarak ölçülürken, arama yaptıklarında karşılarına çıkan haberlere güvenenler %40, sosyal ağlardaki haberlere güvenenler ise %36 olarak ölçüldü.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Akademi Direktörü, akademisyen Orhan Şener; Reuters Dijital Haberler Raporu’nun metodolojisinin online anketlere dayandığını ve bunun özellikle Türkiye’de birçok sorun yarattığını belirtti.
Toplumun genelinin internet kullanıcısı olduğu ülkelerde çevrimiçi anketin makul bir seçenek olduğunu belirten Şener, “Ancak hem eğitim, hem gelir dağılımı, hem de teknolojiye erişim anlamında büyük eşitsizlik yaşayan bir toplum olarak Türkiye’de bu metodun sonuçlarına dikkatli yaklaşmak gerekir.” diyerek raporun Türkiye bölümüne ait bazı verilerin her zaman gerçekle örtüşmeyebileceğini söyledi.
Bu sebeple mevcut metodoloji ve veri ile Türkiye’de habere güven konusunda net bir şey söylemenin zor olduğunu belirten Şener, “Reuters raporlarında, Türkiye’de habere güven her sene dramatik şekilde değişiyor. Haberden en çok kaçındığımızın ifade edildiği senenin ardından, bir sonraki sene en çok haber tüketen toplumlardan biri çıkmıştık.” diye konuştu.
Şener, Reuters raporunun dünya genelindeki sonuçlarının ise daha sağlıklı olduğunu belirterek dünya genelinde habere duyulan güvenin artması hakkında “Pandemi gibi büyük bir sağlık krizinde insanların resmi açıklamaları ve konvansiyonel medyayı olaylardan haberdar olmak için kullanmış olması çok olası.” dedi.
Türkiye’de en çok haber tüketilen platform YouTube oldu: “Yayıncılar haklı”
Raporda, haberlerin nerede tüketildiğinin yanı sıra nereden paylaşıldığına dair veriler de yer aldı. Buna göre Türkiye’deki kullanıcıların %44’ünün sosyal medya ve/veya kapalı mesajlaşma platformları aracılığıyla haber tüketim ve paylaşımında bulunduğu görüldü.
Raporda, Türkiye’de haber tüketimi için en çok kullanılan sosyal medya platformu YouTube olarak öne çıkarken, ikinci sırada Twitter, üçüncü sırada ise Instagram yer aldı.
Ancak veriler, haber tüketimi konusunda YouTube ve Instagram gibi görsel odaklı platformlara olan ilginin sadece 2020’ye değil geçmiş yıllara kıyasla da azaldığını gösterdi.
Yayıncılar, haberciliğin bu yönde ilerleyeceğini düşünüp görsel ağırlıklı haberciliğe ağırlık verirken ortaya çıkan bu verilerin şaşırtıcı olup olmadığı sorusunu Orhan Şener, “Bunun gerçek bir düşüş olmadığını ve metodoloji nedeniyle böyle bir sonuç çıktığını düşünüyorum. Zira Nevşin Mengü, Murat Yetkin, İpek Yezdani, İpek Özbey gibi tecrübeli ve tanınmış pek çok gazeteci 2021’de Youtube’da ciddi kitlelere ulaştılar. Medyascope gibi yıllardır bu alanda yayın yapan mecraların popülerliğinin de düşmediği, aksine arttığı ortada.” diye cevapladı.
Buna ek olarak, YouTube’un yayıncılar için sunduğu bir gelir modeli olduğunu Twitter ve Instagram’da ise bu imkanın çok kısıtlı olduğunu söyleyen Şener, “Bu anlamda haber yayıncıları YouTube’a önem vermekte çok haklılar.” dedi.
Dünya genelinde yanlış bilgiye duyulan endişe arttı: Birinci sırada Covid-19 haberleri var
Rapor, dünya genelinde yanlış bilgiye karşı duyulan endişenin de 2020’ye oranla iki puan artarak %58’e çıktığını gösterdi. Yanlış bilgiyle en çok karşılaşılan ülke %74 ile Afrika kıtası olurken onu %65 ile Latin amerika ve %63 ile ABD takip etti.
Rapora göre, dünya genelinde son bir haftada en çok yanlış bilgiyle karşılaşılan konu koronavirüs oldu. Koronavirüs hakkında yanlış bilgiyle karşılaşan katılımcıların oranı %54 olarak kaydedilirken katılımcıların %43’ü politika, %29’u ünlüler, %20’si de iklim değişikliği hakkında son bir haftada yanlış bilgiyle karşılaştığını düşündüğünü belirtti.
Koronavirüs hakkında yanlış bilgiye maruz kaldığını düşünenlerin çoğunluğunu sosyal medya kullanıcısı katılımcılar oluşturdu.
Şener, şu an için insanlığın en büyük sorunu olması itibarıyla en sık karşılaşılan asılsız haberlerin Covid-19 hakkında olmasının şaşırtıcı olmadığını söyledi.
“Aşı karşıtlığının birçok gelişmiş ülkede dahi %30’lara ulaşması, toplumun ciddi büyüklükte bir kesiminin konvansiyonel bilime, tıbba, verilere ve kurumlara güvenmediğini gösteriyor.” diyen Şener, meselenin de karışık olmasından dolayı insanların rahatlıkla manipüle edilebildiğini söyledi ve ekledi:
“Hem kötü niyetli kişi ve kurumlarca hem de iyi niyetli olsa da teyit edilmediği için asparagas yayın, dezenformasyon ve yanlış bilgi, gündelik hayatımızda ve sosyal medyada yayılıyor. Dijital mecraların sunduğu imkanlarla bu kirli, yanlış ve asılsız bilgi kolayca üretiliyor, değiştiriliyor, çoğaltılıyor ve yayılıyor.”